20 Temmuz 2016 Çarşamba

Daha Az Nefret, Daha Fazla Sevgi



Selamlar!
Az önce YouTube'da geçen günlerde bir videoya yaptığım yoruma yorum geldi. Ve o yorum benim bu yazıyı yazmam konusunda son aşama oldu sanırım. 

Ben yorumda 'peki dudaklarının güzelliği' yazmışım. Yoruma sahte bir hesaptan 'estetik onlar tatlım' diye bir yorum gelmiş. Niçin etrafımızda gördüğümüz güzel insanlara saçları boya, burnu- dudakları estetik diye çamur atmak yerine onların doğal güzelliklerini kabul etmeyi denemiyoruz? Ne zaman insanların var oluşlarını kendi hislerimiz gibi sahteleştirmeyi hedefledik? 

YouTube'da videolarına kötü yorum almayan youtuber yok. Sanırım biz bir konuyu yanlış anladık; orada yemek yapan, makyaj yapan, kitap özetleyen ya da artık her ne yapıyorsa yapan insanlar bunu bir amaç uğruna yapıyor. Bu videoların altına çok çirkinsin, burnun şöyle, gözlerin birbirinden ayrık, şapkan seni cadı gibi gösteriyor, kişiliğin berbat, dişlerini hiç fırçalamıyor musun gibi yorumlar yapmak bize hiç ama hiç bir şey kazandırmadığı gibi bizi ilgilendirmez de. Neden o insanlardan alabileceğiniz maksimum faydayı almak yerine onu yermek için harcıyorsunuz enerjinizi? O yorumu yaptıktan, ya da bir insanı kırdıktan sonra elinize ne geçiyor? Kıskançlığımız nefreti tetikliyor ve biz nefretten mi besleniyoruz? Eğer birisinin kişiliğini beğenmiyorsanız ya da ona katlanamıyorsanız onu hayatınızdan çıkarmak/ takipten çıkmak daha kolay değil mi?

İnsanların boyları, kiloları, bu ikisinin oranı veya ne giydikleri neden bu kadar umurumuzda? Kimse bizim beğendiğimiz ya da kabul edeceğimiz şekilde giyinmek zorunda değil, kendilerini mutlu hissettikleri şekilde giyinmeliler.

Sanırım şu aşamada biraz empatinin ve saygının biraz yardımı dokunacaktır. Bunu toplumu baz alarak söylemiyorum; bunu insanlığı baz alarak söylüyorum. 'cyber-bullying' dediğimiz bu sosyal nefret biz farkında olmadan bizi öldürüyor.

İnsanlar ölüyor. Bizimle aynı şeyleri düşünmedikleri için, bizimle aynı şeylere inanmadıkları için onları öldürüyoruz. Biz bir cinsiyeti sevmiyoruz, biz bir türü, bir varoluşu seviyoruz. Bunu illa kadın veya erkek olarak şartlandırıyoruz ve bir erkek bir erkeği ya da bir kadın bir kadını sevdiğinde, onu öldürüyoruz. 

İnsanlar kaç gündür 'Türk askeri' 'Türk askeri' diyorlar. Hala anlamadınız mı bunun ne Türk (Alman, Kürt, Rus, Zambiyalı, Meksikalı..) olmakla ne de asker (öğretmen, doktor, bakkalcı, jigolo....) olmakla alakası var. Bunun insan olmakla alakası var. Irkı, mesleği ne olursa olsun hiç kimsenin bir insanı öldürme yetkisi yok. Bizim ırkımız insan, mesleğimizse insanlık. Evet askerlerimizin ölmesi her zaman çok üzücü ama bu demek değil ki eğer onlar asker olmasaydı daha az üzülecektik. Bugün beni üzen şey, nefretin, kinin, kıskançlığın ve çıkarların insanları öldürmesi. 

Bugün beni üzen şey insanların eşcinsel olduğunu topluma açıklamaya korkması. Olduğumuz kişi halinde yaşamaya korkuyoruz, bunu bir yolla açıkladığımızda bizden nefret ediyorsunuz. En basitinden youtube'da makyaj yapan kızın videosuna nefret kusan insan kim bilir bir erkekle diğerinin sevişmesine ne der...

Hepinizin hayatın nefret etmek için çok kısa olduğunu en kısa zamanda anlaması dileğiyle, sevgi dolu kalın...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder